DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Amerika Birleşik Devletleri
Yazıcıya hazırla
Suriye ordusu Halepi geri alırken, ABD ve Avrupalı güçler askeri müdahale için bastırıyor
Alex Lantier
25 Ağustos 2012
İngilizceden çeviri (10 Ağustos 2012)
Suriye ordusu ABD destekli güçleri Halep kentinden çıkartmak için savaşırken, ABD ile Avrupadaki politikacılar ve medya, dün, Suriyeye doğrudan askeri müdahale yönündeki taleplerini yükselttiler.
Söylentilere göre, Suriye ordu güçleri, Halepin güney batısında bulunan ve halkının çoğunluğu Sünnilerden oluşan Selahaddin mahallesinin büyük bölümünü ele geçirdi. Mahalle, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esada karşı savaşan grupların merkez üslerinden biriydi. Kimi haberler Esad karşıtı güçlerin Selahaddinin kimi bölgelerini ellerinde tutmaya devam ettiğini belirtirken, onların bir kesimi kuzeydeki Sakkur bölgesine doğru çekildi.
Haberlere göre, cephaneleri ve malzemeleri azalan Esad karşıtı yüzlerce savaşçı öldürüldü.
ABD destekli Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) komutan yardımcısı Malik el-Kurdi, Amerikanın Sesine şunları söyledi: "Uluslararası toplumdan, Suriyedeki katliama son vermek üzere cesur bir karar almada aktif bir rol oynamasını istedik. Ama gecikme ve Özgür Suriye Ordusunun sınırlı güçleri Suriyedeki durumu bir belirsizlik durumuna sokmuş durumda."
Haberlere göre, Suriye ordu birlikleri, Esad karşıtı güçler ile kuzeydeki Türkiye sınırı arasındaki ikmal yollarını kesmek için Halepin kuzeyinde savaşıyor. ABD, Avrupalı devletler, Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte çalışan Türkiye, ABDnin İncirlik hava üssüne ev sahipliği yapan Adanayı, Esad karşıtı güçleri cephane ve yabancı savaşçılarla donatmak için bir "merkez" olarak kullanıyor. El Kaide güçleri, Suriyeye giden ABD destekli yabancı güçler arasında önemli bir rol oynuyor (aynı zamanda, bkz: Washingtonın Suriyedeki vekili: El Kaide).
Halepi ele geçirme savaşı, Türkiyeye yakın stratejik konumundan ve Suriye ekonomisindeki ticaret merkezi rolünden dolayı, özellikle önemli. Suriye hükümetinin, ABDnin ve müttefiklerinin Suriyede Türkiye sınırı boyunca üsler oluşturmasını ve vekillerini ağır silahlarla donatmasını önlemesi için, Halepi ele geçirmesi gerekiyor.
ABDdeki ve Avrupadaki yönetici çevreler, vekillerinin Halepteki yenilgisine artan doğrudan askeri müdahale çağrılarıyla yanıt verdiler.
Fransanın, geçen yılki Libyaya yönelik NATO savaşına öncülük eden önceki devlet başkanı Nicolas Sarkozy, dün ABD destekli Suriye Ulusal Konseyinin (SUK) üyeleriyle buluşup, "Libya krizi ile büyük benzerlikler olduğunu" belirten ortak bir açıklama yayımladı ve "bir katliamı önlemek" için Suriyeye "hızlı" yabancı müdahale çağrısı yaptı.
Sarkozynin müdahalesi, özellikle o geçtiğimiz Mayıs ayındaki seçim yenilgisinin ardından kamusal yaşamdan çekildiği için, eski bir Fransız devlet başkanı için son derece sıradışıdır. Anlaşılan, bu hamle, Devlet Başkanı François Hollandeın Sosyalist Parti (PS) yönetimini hazırlıksız yakaladı. Hollandeın politikası, Esad karşıtı güçlere örtülü destek vermeye devam etmekti. O, kısa sure önce, İtalyan yönetimi gibi, yaralı ÖSO savaşçılarını tedavi etmek için sağlık ekipleri göndermişti.
Önceki Britanya Dışişleri Bakanı Malcolm Rifkind de Esad karşıtı güçlere askeri destek çağrısı yapan bir açıklama yayımladı.
Washington Post gazetesi, dün, Suriyeye karşı bir ABD askeri eylemi talep eden "Suriyede bir çıkmazdan kurtulmak" başlıklı bir başyazı yayımladı. Suriye güvenlik güçlerini yöneten Alevileri "genel olarak birbirine bağlı, kollektif varlığını sürdürmek için giderek sert, acımasız ve çaresiz şekilde mücadele eden kararlı savaşçı hizip" olarak adlandıran başyazı, Esadın "ABD edilgenlik siyasetinden vazgeçmedikçe" sonsuza kadar savaşabileceği uyarısında bulundu.
Washington Post, Esad karşıtı güçlerin tanklara ve savaş uçaklarına karşı silahlarla donatılmasını savundu. O, bunun, Washingtonın Esad karşıtı güçler üzerindeki etkisini Suudi Arabistana ve diğer İslamcı gruplara oranla arttıracağını açıkladı: "Obama yönetimi, devreye girmeyi reddederek, adeta Suriyenin gelecekteki önderlerinin Batıya karşı daha dirençli ve belki de El Kaide gibi gruplara daha açık olmasını garanti altına alıyor."
Washington Postun niyetlerine rağmen, onun başyazısı, ABDnin Suriyedeki vekil savaşının gerici karakterini açıkça ortaya koymaktadır. El Kaide gibi gerici güçleri Suriyedeki Alevilere karşı bir Sünni savaşında hücum kıtaları olarak silahlandırmakta olan Washington, savaşı yoğunlatırmaktan başka bir çözüm görmemektedir.
ABD yalnızca Esad rejimiyle değil ama onun önemli bölgesel müttefiki İran ile Rus ve Çinli destekleyicileri ile de çatışmayı körüklüyor. İran yönetimi, dün, Suriye üzerine Rus yetkililerle birlikte bir uluslararası konferansa ev sahipliği yaptı. Haberlere göre, bu toplantıya, Çinin, Cezayirin, Hindistanın, Pakistanın ve Tacikistanın temsilcileri de katıldı.
Bu koşullar altında, Washingtonın Suriyedeki gerici vekil savaşını kızıştırmasına "insani" gerekçe bulma işi New York Times yazarlarından Nicholas Kristofa düştü. Kristofun, Obamanın Suriyeye Libya tarzı bir müdahale örgütlemesini talep etmek için yazdığı en son makalesi "Obama Suriyede KAÇAK ASKER", insan hakları [maskeli] emperyalizme bir kılıftır.
O, makalesine, önceki Nixon ve Bush yönetimlerinin danışmanı Korgeneral Brent Scowcroft ile önceki Savunma Bakanı Yardımcısı Joseph Nye tarafından yönetilen bir Soğuk savaş düşünce kuruluşu Aspen Strategy Groupa yaptığı ziyareti anlatarak başlıyor: "Saygı duyduğum bu kadar çok sayıda stratejistin daha saldırgan davranmanın zamanı olduğunu düşünmesi beni şok etti."
Bu stratejistler arasında, önceki Clinton yönetiminin Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ile "Kuzey Suriyede hava ve kara trafiğine kapalı bir bölge" oluşturulması çağrısında bulunan Savunma Bakanı William Perry de bulunuyor. Tipik şekilde, Kristof bunun neye yol açacağını söylemedi. Bu, her Suriye uçağının ülke üzerinde düşürülmesi ve kuzey Suriyede hareket eden her Suriye aracının onay alınmaksızın imha edilmesi amacıyla bir ABD müdahale gücünün oluşturulması; yani bir savaş nedeni olacaktır.
Kristof, "İnsani bir zorunluluk var. Görünen o ki, [Suriyede], Libyaya müdahale başladığında orada öldürülenden kat kat fazla insan öldürülüyor ve bu rakam büyük bir hızla artıyor.
Bu belirsiz cümle, ABD askeri saldırısını sivil kayıpları sınırlamaya yönelik bir insani yardım eylemi olarak göstermek amacıyla bilinçli olarak kurgulanmıştır. Bu, Kristofun ustaca okurlarına sunmadığı kayıp rakamlarıyla bile çelişen aşağılık bir yalandır. Suriyedeki kayıplara ilişkin olarak Esad karşıtı güçler tarafından sunulan en yüksek tahmin olan 20.000 rakamı bile, ABD önderliğindeki Libya savaşında NATO güçleri Trablusu, Sirteyi ve diğer Libya kentlerini kaplama bombardımanına tabi tuttuğunda öldürülen 50.000 insanın çok daha altındadır.
Eğer Suriyedeki can kayıpları NATO bombalamaya başladığında Libyada gerçekleşenden daha az ise, bunun nedeni, ABD sağcı Sünni İslamcı vekillerin Suriyede aylardır sürdürdüğü kanlı savaşı canlı tutarken, NATOnun Libyada çatışmalar başladığında müdahale etmiş olmasıdır. Washingtonın Libyadan çok daha kalabalık bir nüfusa sahip olan Suriyeyi bombalamaya başladığında, can kayıpları Libyadaki büyük ölüm rakamlarını kısa sürede aşacaktır.
Kristof, yazısını şöyle tamamlıyor: "Bakın, ben şahin değilim. Iraka karşı açılan savaşa ve Afganistan akınına şiddetle karşı çıktım; bugün de İrana karşı savaş yönelimine kesin olarak karşıyım. Ama Suriye, aynı Libya gibi, bir diktatörün devrilmesini hızlandırma olasılığına sahip mütevazi adımlar atabileceğimiz az rastlanır bir durum."
Bu tür yorumlar yalnızca insan hakları [maskeli] emperyalizm yandaşlarının sinikliğini ve dürüst olmadıklarını vurgular. Kendisinin "İrana karşı savaş yönelimine" karşı ve "mütevazi adımlar"ın savunucusu olduğunu iddia eden Kristof, Suriyenin ABD tarafından kaplama bombardımanına maruz bırakılması, aşırı sağcı Sünni güçlere İranın Ortadoğudaki en önemli müttefiki olan Esad rejimi ile savaşta zafer kazandırmak gibi son derece gerici ve kanlı bir girişimi teşvik ediyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|