DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Amerika Birleşik Devletleri
Yazıcıya hazırla
ABDli üst düzey yetkili Mısır cuntasıyla buluştu
Chris Marsden
18 Temmuz 2013
İngilizceden çeviri (17 Temmuz 2013)
Kahiredeki Müslüman Kardeşler üyelerinin şiddetli bir şekilde bastırılmasına, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burnsün iki günlük Kahire ziyareti eşlik etti.
ABD Dişişleri Bakanlığındaki ikinci en üst düzey diplomat, devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursinin serbest bırakılmasını isteyen göstericiler dövülür, tutuklanır ve öldürülürken, geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, geçici Başbakan Hazem el-Beblawi ve darbenin önderi General Abdel Fattah el-Sisi ile buluştu.
Mursinin destekleyicileri Kahirenin kuzeyindeki Rabaa Al-Adawiya Camisindeki oturma eyleminin ardından Ramses Meydanında toplanıp başkente giden anayollardan biri olan 6 Ekim Köprüsünü ulaşıma kapadıktan sonra gece boyu süren çatışmalarda en az yedi kişi öldürüldü.
Araba lastikleri yakılır ve polise taşlar fırlatılırken, göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullanıldı. Polis, gece saat 01:00de ateş açmaya başladı.
Köprüde iki, başkentin Giza semtinde ise 5 kişi öldürüldü. Polis yetkilileri, bu beş ölümden dördünün, Kahire Üniversitesinin ana yerleşkesinin yakınında bir oturma eylemi düzenleyen Mursi destekleyicilerinin orada kalanlarla çatışmasının ardından gerçekleştiğini söylediler.
Devlet medyası, sağlık bakanlığı görevlisi Halid el-Hatibin ağzından, 216 kişinin yaralandığını ve 124 kişinin halen hastanede olduğunu aktardı. Mısırın resmi haber ajansına göre, 400den fazla kişi tutuklandı.
Göstericiler, Tahrir Meydanı yakınında bir oturma eylemi başlatmak istemişti.
Müslüman Kardeşler, polisin barışçıl göstericilere karşı gerçek mermi kullandığını belirtti.
Göstericilerden Adil Asman, Reuterse, "Biz ibadet ediyorduk. Aniden çığlıklar duyuldu. Yukarıya baktığımızda, polisin köprünün üstünde olduğunu ve bize göz yaşartıcı gaz attığını gördük." dedi.
Bu, geçen hafta, Mursinin gözaltında tutulduğu sanılan Cumhuriyet Muhafızlarının yerleşkesinin dışında gerçekleşen ve 50den fazla Mursi yandaşının öldürüldüğü çatışmalardan bu yana yaşanan en sert çatışma.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns, daha önce, ABDnin, ordunun gergin ve bölünmüş bir halk üzerinde düzen kurma çabalarını engellemek için herhangi bir şey yapma niyeti olmadığını açıklamıştı.
"Buraya bir Amerikan çözümüyle ya da birilerine ders vermek için gelmedim" demiş ve eklemişti: "Biz Mısıra kendi modelimizi dayatmaya çalışmayacağız."
Burns, gazetecilere, "Mısırdaki büyük partilerden bazılarının temsilcileri gözaltına alınmış ve dışlanmışken, diyalog ve katılım nasıl mümkün olsun?" biçiminde baştan sona sinik bir açıklama yaptı; ardından da, "Bütün siyasi akımları kapsamak istediğini bizzat hükümet söyledi." dedi ama garip bir biçimde, Mursinin ve Müslüman Kardeşlerin adını mümkün olduğu ölçüde anmadı.
O, yüzlerce tutuklama gerçekleşirken bile, "Orduya siyasi nedenlerle tutuklamalar yapılmaması çağrısında bulunduk" dedi.
Mısırlı bir gazeteci, Amerikalılar Mursinin serbest bırakılmasını talep ettiklerinde yeni hükümetin nasıl tepki verdiğini sorunca, Burns, onu, "bu konudaki görüşümüzü açıklamıştık" diyerek geçiştirdi.
Burns, Washingtonın, yeni geçiş hükümetinin "Mısırın olabildiğince kısa süre içinde demokratik olarak seçilmiş sivil bir hükümete dönüşünü hızlandıracağını" umduğunu belirti ve ekledi: "Öyle hissediyorum ki, halk en önemli şeyin bu sürecin şeffaflığı ve kapsayıcılığı olduğunun farkında."
Bunun ardından, durumdan hoşnut Mısırlı bir subay, kendi Facebook sayfasında, Burns ile Sisinin, Washington ve Kahire arasındaki "işbirliğini güçlendirmenin yolları"nı tartışmış olduğunu belirtti.
Bununla birlikte, Obama yönetimine karşı, darbe önderlerinin ondan yardım aldıklarını itiraf etmesini zorlaştıran yaygın bir muhalefet var. Milyonlarca Mısırlı, Washingtonın Müslüman Kardeşler ile olan önceki sıcak ilişkilerini unutmuş değil.
Bu nedenle, Tamarod hareketi ve diğerleri Burns ile buluşmadılar. Tamarodun örgütleyicilerinden İslam Hammam, görüşme davetini, "ABD en başından itibaren Mısır halkının yanında yer almadığı için" reddetmiş olduklarını söyledi.
Selefi El Nur partisinin bir sözcüsü, partisinin, Burns ile buluşma davetini, "Mısırın iç meselelerine ve politikalarına haksız müdahale"den dolayı reddettiklerini belirtti.
Müslüman Kardeşlerin Özgürlük ve Adalet Partisinin bir sözcüsü, BBCye, "Bu tür bir ziyaret bizim için herhangi bir anlam ifade etmiyor; çünkü biz Amerikanın bu askeri darbeyi desteklediğine inanıyoruz." dedi.
Bu yapmacık tavır alışlara karşın, ABD, ordu destekli yönetimin onun çıkarlarını savunmasını garanti altına almak için, Mısırdaki bütün ilgili partilerle gizli görüşmeler içinde olacaktır.
Mursinin 3 Temmuzda devrilmesinden önceki haftalarda, ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve başkaları, el-Sisi ve Mursi cephesi ile düzenli ilişki içindeydi. Bu görüşmeler, Mısır kapitalizminin rakip temsilcileri olan ordu, göstermelik liberaller ve İslamcılar arasında geçici bir uzlaşma sağlamak umuduyla sürmektedir.
İsrailli askeri uzman Roni Danielin, El-Sisinin darbe gerçekleşmeden üç gün önce -Mursiyi devirmeye yönelik çabaları konusunda- İsraili bilgilendirdiğini ortaya koyması, darbeyi destekleyen liberal önderlerin rüşvetçi karakterinin bir diğer kanıtını sunmaktadır. El-Sisiye, Ulusal Kurtuluş Cephesinden ve şimdi askeri yönetimde dış ilişkilerden sorumlu olan geçici cumhurbaşkanı yardımcısı olan Muhammed El Baradey eşlik ediyordu.
İsrailde yayımlanan Kanal 2 televizyonunda konuşan Daniel, el-Sisinin İsrailden Filistinli İslamcı hareket Hamasa göz kulak olmasını istediğini ve İsrailin ona Mısır ile Gazze Şeridini birleştiren tünelleri imha etmesini tavsiye ettiğini söyledi.
Askeri uzman, ardından, El Baradeyin, darbeden önce ve sonra birer kez Başbakan Benyamin Netanyahu ile buluştuğunu ekledi. İsrail, El Baradeye, Mursi sonrası hükümetin Batı tarafından tanınması için lobi faaliyetlerine yardımcı olma sözü vermiş. Mısır ordusu, darbenin gerçekleşmesinden günler önce, Gazzeye giden tünelleri yıkmaya başlamıştı.
Bölünmenin diğer yanına gelince;The Guardian, kısa süre önce, Müslüman Kardeşlerde açık çatışmadan kaçınma çağrısı yapan bir bölünme yaşandığını ve örgütün orduyla gizli görüşmeler yaptığını bildirdi. 1.400 taraftara sahip olan Müslüman Kardeşler Şiddetsiz grubu, Müslüman Kardeşlerin önderi Muhammed Bedii aleyhine bir güvensizlik dilekçesi vermiş. Grubun sözcülerinden avukat Ahmed Yehia, basına, "Onlar [Mursi yönetimi], iktidara geldikten sonra değiştiler ve İslamı, hoşgörüyü ve İslama seslenmeyi unuttular..." dedi.
ABD, esas olarak, ordunun, mevcut durumu istikrara kavuşturma ve ardından işçi sınıfını hedefleyen yoğun kemer sıkma önlemlerini kararlı bir şekilde uygulama konumunda olmasını garantiye almak istiyor.
Dün, Mısırın yeni geçici hükümeti yemin etti. Bu hükümette, ordunun ve polisin temsilcileriyle yan yana oturan Batı yanlısı kişiler egemen durumda.
Dünün en çarpıcı gelişmesi, el-Sisinin başbakan birinci yardımcısı olarak atanmasıydı. El-Sisi, aynı zamanda, ülkedeki gerçek iktidarı kimin temsil ettiğini ortaya koyacak şekilde, savunma bakanı konumunu da koruyor.
Bu, hükümetin, el-Sisi ile ABDnin piyonu El Baradeyden oluştuğu anlamına gelmektedir. Onların yanında şu kişiler oturuyor:
* 12 yıl süreyle Mısırın İhracatı Geliştirme Bankasını yönetmiş ve Ortadoğudaki bölgesel ekonomi kurumlarında çalışmış olan Başbakan Hazem el-Beblawi.
* 2007den bu yana Kahire merkezli Ekonomik Araştırma Forumunun sorumlu müdürlerinden ve Dünya Bankasının araştırmacılarından olan Maliye Bakanı Ahmed Celal.
* London School of Economicsde bankacılık hukuku üzerine doktora yapmış ve 2004-2007 yılları arasında Mısırın yatırım kurumunu yönetmiş olan Başbakan Yardımcısı Ziad Bahaa El-Din.
Polis Güçleri Generali Muhammed Abu Şadi, Mısırın tedarik bakanlığını yönetme görevini kabul etti. Abu Şadi, milyonlarca insanın bel bağlamış olduğu sübvansiyonları kesmekle görevlendirilecek. Mısır, halka uluslararası fiyatların altında benzin sağlamak için, her yıl 15 milyar dolara varan para harcıyor. Temel gıda maddesi olan ekmek, halen yılda 3 milyar dolardan fazla sübvanse ediliyor. Yaşam standartlarının şimdiden serbest düşüşte olduğu bir ülkede, bunların hepsinin ortadan kaldırılması hedefleniyor.
Sayfanın başı
Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin.
Telif Hakkı 1998-2017
Dünya Sosyalist Web Sitesi
Bütün hakları saklıdır
|